Kardiyoloji Kısmı’ndan Prof. Dr. Bengi Başer, Kalp Haftası münasebetiyle kalp ve damar sıhhatini muhafazanın değerine dikkati çekti. Başer, “Kalp, tüm bedene kan aracılığıyla besin ve oksijen pompalayan bir organ. Bu kanın ilgili yerlere kadar iletilmesi ise damarlar sayesinde oluyor. Münasebetiyle kalp ve damarların oluşturduğu sirkülasyon sistemi, tüm bedenin canlı kalabilmesini sağlıyor” diye konuştu.
“CİDDİ SONUÇLAR DOĞURUYOR”
Dolaşım sisteminin ehemmiyeti ile ilgili değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Başer, kelamlarına şöyle devam etti:
‘’Kalp esasen hepimizin bildiği üzere hayati bir organ. Bırakın durmasını nizamlı olarak atmaması, ritminin bozulması dahi epey önemli sonuçlar doğuruyor. Damarlar ise hem kanı kalpten bedenin farklı bölgelerindeki dokulara götürüyor hem de bu dokulardan kanı kalbe geri döndürüyor. Deveran sisteminin bu farklı dokularla, organlarla, sistemlerle olan bağlantısı canlılığımızın devam edilmesini sağlıyor.”
“SAĞLIKLI BESLENME ŞART”
Kalp ve damar sıhhatinin pek çok farklı parametreden etkilendiğinin altını çizen Başer, “Ne yiyip ne içtiğimiz ne kadar hareket ettiğimiz, sigara kullanıp kullanmadığımız, kan basıncımız yani öbür bir deyişle tansiyonumuz, kan kolesterol seviyemiz; tüm bunlar kalp damar sıhhatini yakından ilgilendiriyor. Bu faktörlere dikkat edersek; örneğin sağlıklı beslenirsek, tansiyonumuzu olağan kıymetlerde tutarsak kalp damar sıhhatimizi da korumuş oluruz” dedi.
Başer, “Sebze ve meyveler, kalp dostu besinler. Bu besinlerin kalorisi az ve besleyiciliği yüksek. Ayrıyeten çok sayıda vitamin ve minerali bünyesinde barındırıyor. Hasebiyle hem ana hem de orta öğünlerde meyve ve zerzevat tüketmek gerekiyor. Bilhassa çilek, ahududu, kırmızı dut üzere kırmızı meyveler; içerdikleri antioksidanlarla kalp sıhhatini güçlendirmeye dayanak olur” dedi.
“DAMAR SERTLEŞMESİ RİSKİNİ ARTIRIYOR”
Kan kolesterol seviyesinin kalp sıhhatinde belirleyici bir faktör olduğunu hatırlatan Başer, ‘’Ne kadar yağ yediğimiz, hangi çeşit yağlarla beslendiğimiz de kalp sıhhatini etkiliyor. Doymuş yağ dediğimiz et, süt, tereyağı üzere hayvansal besinlerden aldığımız yağlar kan kolesterol seviyesini yükselterek damar tıkanıklığı ve damar sertleşmesi riskini artırıyor. Bu nedenle doymuş yağ tüketimimizi sonlandırmamız gerekiyor. Öte yandan zeytinyağı, kanola yağı üzere bitkisel kaynaklı yağlar ise kalp damar sıhhatini kollayıcı tesir gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
“OKSİJENİ KÂFİ ÖLÇÜDE ALAMIYOR”
Kalp damar hastalıklarının çok sayıda farklı rahatsızlık için kullanılan genel ve kapsayıcı bir isim olduğuna dikkati çeken Başer, “Kalp damar hastalıkları içerisinde ise en sık olarak koroner arter hastalığı ile karşılaşılıyor. Koroner arter hastalığı dediğimiz durum kalbi besleyen damarların tıkanması. Bu tıkanma sonucunda kalp muhtaçlık duyduğu oksijeni kâfi ölçüde alamıyor. Sonuç olarak da kalbin bu az beslenen kısımlarında doku vefatı gerçekleşiyor. Diyabet, hipertansiyon ve hiperkolesterolemi üzere rahatsızlıklar koroner arter hastalığı riskini artırıyor” tabirlerini kullandı.
Yorum Yok