Seçime birkaç gün kala heyecanımız yüksek. Coşkumuz ve umudumuz her daim mavi. Bu ülkede yaşayan her insan üzere hepimizin fikirleri, görüşleri doğal ki var. Pekala sanatçılar! Sanatkarların fikirlerini açıklamaları değerli. Sanatçı muhalif olur! Sorgular, sorgulatır. Artık ortamızda olmayan Ferhan Şensoy ile yaptığımız bir röportajda şöyle demişti usta: “Benim dünya görüşümde yandaş sanatçı diye bir kavram olamaz.”
Biz de aklına ve vicdanına güvendiğimiz sanatkarlara seçimle ilgili görüşlerini sorduk. Hepsinin ortak fikri “Umut dolu bir gelecek”, daha özgür, daha adil bir ülke. Bugünümüz için, geleceğimiz çocuklarımız için; baharı bekliyoruz…
GENCO ERKAL: Ülkemizin yazgısı üstünde yaşamsal değeri olan bir seçim var önümüzde. Olaysız, kavgasız, huzur içinde, en değerlisi şaibesiz bir seçim olmasını diliyorum. 21 yıldır üzerimize çöken karabasandan bizi kurtaracak, karanlıkları aydınlığa çıkaracak geminin kaptanı olarak ben Kemal Kılıçdaroğlu’nu görüyorum. 13. cumhurbaşkanımız o olsun istiyorum. Bunu hak ediyor.
BEKİR AKSOY: Gerginliğin değil heyecanın, hengamenin değil uzlaşmanın, telaşın değil huzurun, kopukluğun değil bütünlüğün sağlanacağı, tarafların ya da taraftarların kazanacağı değil, birbirini anlayan, kendini anlatabilen, tabir edebilen, odağını insan olarak belirleyen fikrin kazanacağı bir seçim olsun inşallah…
ŞERİF EROL: Huzurun ve barış içinde birlikte yaşamanın temellerini tekrar atmak için, vatanımızda tekrar vatandaş üzere hissedebilmek için haydi sandık başına!…
NESRİN KAZANKAYA: Aklı, vicdanı olan herkes, 21 yıldır hayatı bizlere zindan eden bu baskıcı, ahlak mahrumu, talancı sisteme “Hayır” demek zorunda. Pazar günü oylarımızın başında nöbet tutacağız. Birinci çeşitte bitecek! Hoş ülkemde yine özgür ve hoş günler başlayacak!
YURDAER OKUR: Halkımızın göstereceği sağduyuya güveniyor, seçimin barış, huzur ve inanç içinde geçeceğine inanıyorum. Artık sandığa… “Umut dolu bir gelecek” halkın iradesi ile tecelli edecektir, onun üstüne hiçbir güç kabul edilemez.
TİLBE SARAN: Baharlara inanıyorum!
ZELİHA BERKSOY: 14 Mayıs sabahı karanlığı yırtacağız. Aydınlığa çıkacağız.
HÜLYA AKSULAR: Ne acıdır ki 100 yıl sonra uğraş verdiğimiz “2. Kurtuluş Savaşı’mız”. Ancak eminim ki milletin bağımsızlığını yeniden milletin azim ve kararı kurtaracaktır. O millet bu eşsiz vatanın evlatlarıdır ve Türkiye denilen bu ailenin tüm vatandaşları kardeştir: İnsanlıkta, çocuklarımızın geleceğinde, Allah’la ortamızda olanda, tarihimizde, adalette, fazilette, sevgide, hürmette, bir olmada, biz olmada, eğitimde, sanatta, sıhhatte ve tüm liyakatlerde geçmişi ve geleceği ismine en doğruya ve güzele 100 yıl öncemizden beri layıktır ülkemiz ve ailemiz. 14 Mayıs günü anahtarlarını kendimizin yapacağı yavaş yavaş işgal edilip her yanımıza zorla takılan prangalarımızdan kurtulacağımız gündür.
HALUK BİLGİNER: Biz tiyatrocular olarak “İyiler kazanacak” diyoruz.
AHU SUNGUR: Aydınlık ve özgür yarınlar için hiçbir provokasyona esir düşmeden demokrasinin gücüne inanarak, itidal ve sakinlik içinde kalıp, 14 mayısta yurttaşlık misyonumuzu yerine getirip oy vereceğiz.
NİLÜFER: Seçime günler kala herkesin heyecanı dorukta. Lütfen provokasyonlara müsaade vermeyelim. Coşku ve barış içinde yaşayacağımız bir seçim olmasını diliyorum.
HÂLE SOYGAZİ: Ekrem İmamoğlu’na yapılan saldırıyı kınıyorum. Muhalefete atılan iftiralar, düşmanlaştırmalar, palavralar, hakaretler karşılığını seçim sandığında alacaktır. Hak, hukuk ve adalet için oy vereceğiz. Demokrasinin gücüne ve seçimin demokrasiyi gölgelemeyecek biçimde sonuçlanacağına inanıyorum. Ülkemiz için güzel olmasını diliyorum.
TÜRKAN ŞORAY: Seçim periyoduna yaklaştığımız bugünlerde, hepimizin dostluk, barış, kardeşlik içinde olmasını diliyorum. Birbirimizi ötekileştirmeden… En değerli şey, ülkemizdeki huzur. Herkesi sevgiyle kucaklıyorum.
GÜLSİN ONAY: Hepimizin gönlünde farklı bir aslan yatıyor olabilir, onlar birbirleriyle çaba ve arbede edebilir, biz de dayanak olmak isteriz elbette ve artlarında dururuz. Bu demek değildir ki biz ortamızda düşman olalım, birbirimize kin besleyelim. Her şeyden evvel bizim için ve ülkemiz için hizmet vermeye adaylar.. Siyasetin kendi dünyası değişken, günü gününe uymayan, bazen gerçekdışı olayların farklı gösterildiği entrikalarla dolu bir dünya… Değerli olan kendinden çok ülkemizin yeterliliği, ilerlemesi, gelişmesi için gönül vermiş çalışkan adaylarımıza verimli olabilmeleri için dayanak vermek ve barış içinde yaşayabilmemiz, Atatürk’ün izinde gidebilmemiz için en yanlışsız seçimi yapmak…
MURAT CEM ORHAN: Ve geldik yolun sonuna. Cumhuriyet tarihinin değerli dönüm noktalarından birindeyiz. Gelinen noktada ise yasallaşmış bir kibir, kabalık ve cehalet var. Birbirleriyle beşeri düzlemde konuşmayı dahi beceremeyen bir topluma dönüştük. Hak, hukuk ve adalet kavramları çöpe atılmış durumda. Düşünmek hata, bayan olmak hata, çocuk olmak hata. Bu otokratik rejimin değişmesi ve bir an evvel kuruluş ayarlarına geri dönülmesi gerektiğini düşünüyorum. Milletçe silkelenmenin vaktidir. Yeterli yaşamak hakkımız ve bu hakkı demokratik yollarla geri kazanmalıyız. Ayrımcılığın olmadığı, ülke kaynaklarının eşit paylaşıldığı, insan haklarının eşit olduğu bir ülke bırakmak boynumuzun borcu. Hoş günlerin geleceğine inancımız ise tam. Daha evvel başardık artık neden olmasın!
Yorum Yok