Akciğerleri rahatsız eden mukus ve yabancı hususları dışarıya atmanın temel sistemi olan öksürüğün yararlı olduğunu belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Ertem Cengiz, yetişkinlerde sekiz, çocuklarda ise dört haftadan uzun süren öksürüğe kronik öksürük denildiğini ve bu durumda doktora başvurmak gerektiğini söyledi.
Kronik öksürüğün bir hastalık değil, bir sıhhat probleminin habercisi olan semptom olduğunun altını çizen Dr. Cengiz, öksürüğün şiddetine bağlı olarak kaburga kırıklarına
bile yol açabileceğine dikkat çekti.
Cengiz, “Kronik öksürüğe eşlik eden belirtileri, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, balgam çıkarma, hırıltılı teneffüs, sık geniz temizleme gereksinimi, nefes darlığı, ses kısıklığı, mide ekşimesi ve ağızda asit tadı, boğaz ağrısı, nadiren öksürükle birlikte kan tükürme, göğüste yanma hissi ve boğaz ağrısı” olarak sıraladı.
“ÜÇ HAFTA SİGARA İÇİMİNDEN SONRA…”
Kronik öksürük sebeplerinin başında sigara kullanmak yahut dumanına maruz kalmak geldiğini belirten Dr. Cengiz, şöyle konuştu:
“Genellikle üç haftalık sigara içiminden sonra içicilerde kronik öksürük başlar. Sigaranın öksürüğe sebep olmasının nedeni kimyasal tahriştir. Lakin kronik sigara içicilerinde kronik bronşit, zatürre, amfizem, bronşektazi, KOAH ve hatta akciğer kanseri gelişebilir ve bu durumlar da kronik öksürüğe sebep olur. Bu sebeple sigara içenlerde öksürük tasa kaynağıdır. Sigara dışında ise toz ve alerjenlerin yol açtığı postnazal akıntı sendromu, astım, kronik bronşit, gastroözefagial reflü, zatürre, tansiyon ilaçları, alerjiler, bilhassa çocuk ve yatalak hastalarda boğaza ve akciğere kaçan yiyecek ve içecek modülleri, bronşektazi, küçük bebeklerde çok rastlanan bronşiolit, kistik fibroz, kalp hastalıkları, akciğer kanseri üzere hastalıklar öksürüğe sebebiyet verebilir.”
“ÖKSÜRÜKLE BİRLİKTE ATEŞ, UYKUSUZLUK VE KİLO KAYBI VARSA DİKKAT”
Sekiz haftadan uzun süren öksürüğün doktor için de dikkat gerektirdiğini vurgulayan Dr. Cengiz, fizik muayenenin akabinde teşhis için röntgen, bilgisayarlı tomografi, akciğer işlev testleri, bronkoskopi, rinoskopi, asit reflü testleri, endoskopi ile balgam kültürü istenilebileceğini lisana getirdi. Kronik öksürükle birlikte 38 derecenin üzerinde ateş, kan tükürme, göğüs ağrısı, nefes darlığı, yatakta düz uyuyamamak, çok fazla balgam çıkarmak, çok yorgunluk, iştah ve kilo kaybı ile gece terlemelerinin olması halinde hekim muayenesini ihmal etmemek gerektiğini söyledi.
“TEDAVI, ÖKSÜRÜĞÜN NEDENINE BAĞLI OLARAK DEĞIŞIR”
Kronik öksürüğü tedavi edebilmek için altta yatan nedeni bulmak gerektiğine işaret eden Dr. Cengiz şunları tabir etti:
- “Sigara kullanıyorsanız bırakmanız gerekir. Yüksek tansiyon ilacı öksürüğe neden oluyorsa doktorunuz ilacınızı değiştirebilir. Kalp hastalığından kaynaklanıyorsa kalp kasını güçlendirici ilaçlar verilir. Teşhis astım ise bronkodilatatör ve kortikosteroidler kullanılır. Bu ilaçlar daralmış olan hava yollarını gevşeterek daha rahat nefes almanızı sağlar. Astım tanısı eski olan bir hastada ilaçların dozunu artırmak gerekebilir.
- Astım hastalarında atakların sıklığını ve şiddetini azaltmak kıymetlidir. Sinüzitli hastalar dekonjestan ilaçlar ve burun açıcı toniklerle tedavi edilebilir. Bazen sinüzitli bir hasta için antibiyotik gerekebilir. Saman nezlesi hastalarında burundan kullanılan kortizonlu ilaçlar ve anti alerjik tedaviler vardır. Kronik bronşit ve zatürre üzere durumlarda antibiyotiklere gereksinim olabilir. Şayet neden reflü ise mide asidini azaltan ve reflüyü önleyeilaçlar kullanılabilir.
- KOAH tedavisinde bronş genişletici ilaçlar ve steroidler kullanılır. Akciğerlere yabancı cisim kaçmışsa bu cisim bronkoskopi yoluyla çıkarılır ve uygun antibiyotikler verilir. Doktorunuz tedavi sürerken sizin konforunuzu sağlamak için öksürük şurubu da verebilir. Teşhis akciğer kanseri ise tedavide cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi birlikte kullanılır. Tedavinin biçimini hastalığın evresi belirler.”
“BOL SU İÇİN, SİGARA İÇMEYİN, TOZ VE DUMANDAN UZAK DURUN”
Dr. Cengiz, tabip muayenesine paralel olarak kronik öksürük sorunu yaşayan her hastanın uygulayabileceği prosedürleri ise şöyle sıraladı:
- “Bol ılık su için. Günde en az 8 bardak su tüketin. Çay ve kahve su yerine geçmez. Bol su balgamı daha gevşek hale getirir ve rahatça atılmasını sağlar. Bitki çayları, et ve tavuk suyuna çorbalar boğazınızdaki tahrişi giderir. Sigarayı ve sigara dumanı solumayı bırakın. Konutunuzdaki tozu, çok nemi ve küfü uzaklaştırın. Burnunuzu açık tutmak için deniz suyu kullanın. Asit reflünüz varsa yatmadan 2-3 saat evvel yemek yemeyi bırakın. Çok yağlı yiyecekler tüketmeyin. Konutunuzdaki havayı nemlendirin.
- Kuru öksürüğünüz varsa bir buhar aleti kullanabilirsiniz. Fakat aygıt filtresinin paklığına dikkat edin. Bol meyve yiyin. Meyvelerde bulunan liflerin öksürüğü azaltıcı tesiri vardır. Bol bal tüketin. Ballı çaylar için. Boğazınızdaki tahrişi gidermek için tuzlu su ile gargara yapın. Toz, duman ve hava kirleticilerden uzak durun. Boğazınızı yumuşatmak için boğaz pastili kullanabilirsiniz. Daha rahat nefes almanızı sağlıyorsa yastığınızı yükseltin.”
Yorum Yok