Seçimlerdeki mümkün usulsüzlüklere ait tartışmalar devam ederken, gelişmeler tüm dünya tarafından yakından takip ediliyor.
Politico’da yer alan bir seçim tahlilinde, ABD Lideri Joe Biden‘ın seçimler öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ‘otokrat’ olarak nitelendirdiği ve muhalefetin desteklenmesi gerektiğini söylediği hatırlatıldı. Lakin Erdoğan’ın yarışı önde götürdüğü şu günlerde, Biden ve yardımcılarının rahatlamış durumda oldukları, yorumlarında ise ısrarla ‘taraf seçmeyi reddettikleri’ vurgulandı
İşte o haberden öne çıkanlar:
“KİM KAZANIRSA KAZANSIN…”
Biden, Pazar günü Türkiye’deki birinci çeşit oylamayla ilgili olarak “Kim kazanırsa kazansın” dedi ve ekledi, “Şu anda dünyanın o bölgesinde gereğince sorun var…”
Biden takımının garip kararsızlığı ‘rahatsız edici bir gerçeği’ yansıtıyor. Evet, Erdoğan ülkesinin demokrasisine ziyan veren, özgürlükçü olmayan bir başkan olabilir. Lakin Türkiye birebir vakitte kritik stratejik pozisyona sahip olan bir NATO müttefiki ve Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı ile Orta Doğu’da devam eden çekişmeler, “Washington’un diktatöre sırtını kolay kolay dönemeyeceği” manasına geliyor.
BEYAZ SARAY’DAN TEBRİK
Ulusal Güvenlik Kurulu Sözcüsü John Kirby, Pazartesi günü gazetecilerle yaptığı bir brifing sırasında bahisle ilgili sorular karşısında “tarafsız” bir tavır takındı.
Kirby, “Türk halkını, seçim sandığında isteklerini barışçıl bir biçimde söz ettikleri için kutluyoruz” dedi ve şöyle devam etti:
“Kimin hükümet olacağına Türk halkı karar verecek…”
BAZI SPEKÜLASYONLAR…
Biden’ın yardımcılarıyla çalışan eski ABD’li yetkililer ve kimi analistler, Biden idaresindeki yetkililerin son aylarda [Türkiye’ye dair] tercihleri konusunda sessiz kaldıklarını söylediler.
Bazı spekülasyonlara nazaran, birçok yetkili, demokrasi ve insan hakları konusundaki makûs sicili nedeniyle Erdoğan’a soğuk bakıyor. Bununla birlikte, Türkiye’yi yirmi yıldır yöneten ve medya üzerinde muazzam bir denetime sahip olan “Erdoğan’ın kazanma ihtimalinin yüksek olduğunu bilecek kadar da gerçekçiler.”
Kılıçdaroğlu, birinci tıpta beklentilerin altında performans gösterdi ve ikinci cinse giderken Erdoğan’a ivme kazandırdı.
WASHINGTON PRAGMATİK DAVRANACAK
Erdoğan, oy almak için Amerikan zıtlığını kullanmakta maharetli; muhalefeti Washington’la çalışmakla suçladı. Ayrıyeten ABD Büyükelçisi Jeff Flake‘i de Kılıçdaroğlu ile görüştüğü için eleştirdi.
Yine de eski bir Ulusal Güvenlik Kurulu yetkilisi olan Charles Kupchan, “Washington ile Ankara ortasındaki ilgilerin aşikâr ölçülerde iyileştiğini” söyledi.
Zira Türk başkan, ayak sürüyerek Finlandiya’nın NATO’ya katılmasına müsaade verdi ve İsveçli siyasi figürler de seçim baskısını atlattıktan sonra birebir şeyi kendi ülkeleri için yapacağını umuyorlar.
Bu ortada, Amerika Birleşik Devletleri, kısa bir mühlet önce Türkiye’ye F-16 savaş uçaklarını geliştirmesine yardımcı olacak yazılım satışına da yeşil ışık yaktı.
Kupchan, “Biden idaresinin pragmatik davranacağını ve Erdoğan ile mümkün olduğunca çalışacağını düşünüyorum” dedi.
“KILIÇDAROĞLU KAZANIR UMUDUYLA…”
Ancak Türkiye, Suriye dahil olmak üzere bir dizi bahiste ABD ile uyuşmazlık yaşıyor.
Türkiye ve Rusya, Batı’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle Moskova’ya uygulanan ağır yaptırımlara karşın ekonomik bağlarını bir formda derinleştirdi. Erdoğan, başta tahıl sevkiyatı mutabakatı olmak üzere, Batı ile Rusya ortasında değerli bir muhatap pozisyonunda.
Tarihçi Soner Çağaptay, tüm bu faktörler nedeniyle ABD’li yetkililerin birinci çeşitte dikkatli davranmak zorunda kaldıklarını ve muhtemelen ikinci tıp boyunca da bunu sürdüreceklerini söylüyor.
Cağaptay’a nazaran Washington siyaseti, tahminen Kılıçdaroğlu kazanır umuduyla, ‘sürece ziyan vermeme’ tarafındaydı, ama muhtemelen kazanamayacak…
Yorum Yok