Sinema mezunu olan Osman Nuri İyem, Brechtyen pratiği bu karma stantta de uygulamış. Farklı devir ve pratiklerden gelen 13 sanatkarın işleri hem biricik olarak hem de bir arada manalı. Nuri İyem’den Neş’e Erdok’a, Temür Köran’dan Işıl Şimşek’e uzanan bir sanat retrospektifi okumasını sağlıyor Yine Yiğit Dünya. Alışılmış burada mesken sahibini tanımak, çalıştığı sanatkarlar ortasındaki temasları, onların kendi mesleklerindeki süreçleri, evrimsel boyutu anlamak kıymetli. İyem bunu, “Bunun en yeterli örneği Nuri İyem. Hepimiz onun Anadolu bayanlarını biliriz fakat 40’lardan sonra başladığı soyut ya da kübist formlar çok bilinmez. Öte yandan Temür Köran’ın iki farklı periyodundan tabloları da mevcut. 13 sanatkarda devam eden formları bir ortaya getirmek isteğiyle hareket ettik” diyerek örnekliyor.
(Nuri İyem-Portre)
SAKLI BİR ŞEYLER VAR…
Yeniden Mert Dünya’da gizli bir şeyler var güya. Sanatkarların ahengi tahminen de bunu düşündürüyor. Bayan, sokaktaki insan, tabiat var… Yerleştirme de bunda tesirli. En genç ve en yaşlı sanatkarın işlerinin uzaklığı vakit mevhumunu ortadan kaldırıyor adeta. Girişteki salonda bir renk şenliği görürken üst katta daha koyu tonlar hâkim. Sanatçı seçimini sorduğumda İyem bunun uzun bir süreç olduğunu belirtiyor. Galerinin uzun tarihine ait lakin plastik bir telaffuz içeren bir stant niyetiyle taşlar yerine oturmuş. Sergiden örnek verirsem; bu yıl temsillerine başladıkları Baht Genç’in otoportre çalışması ile Devin Oktar Yalkın’ın fotoğrafları da dikkat çekiyor. Tuğçe Arıöz’ün görüntüleri dokuyu hissettiriyor, ses duyumsatıyor. Emin Turan’ın nüleri fantastik-sürrealist bir pencere açıyor. Nasip İyem eski uygarlıkların bayanlarını seramiğe nakşediyor. Öteki işleri görmek için stant, 29 Nisan’a kadar Bebek’teki Meskenin Sanat Galerisi’nde açık olacak.
(Neş’e Erdok-Otoportre)
Yorum Yok