İBB’ye bağlı Cemal Reşit Rey Salonu, memleketler arası alanda referansı olan ve sanatseverlerin gözbebeği üzere baktığı bir kültür yuvası… Genel Sanat Direktörü Murat Cem Orhan’ın “duyarlı, manalı, bilgi veren” içerikli hazırlandığını tabir ettiği etkinlikler içinde, müziğin kaliteli ve güzel örneklerinin sunulmasına ihtimam gösteriliyor. Zelzele nedeniyle dönem açılışı 5 Nisan’a kalan CRRSO, 150. Doğum-80. vefat yıldönümü vesilesiyle Rus Bestekar Sergey Rahmaninov’un “3. Piyano Konçertosu”nu; 31 yaşındaki Piyanist Dmitry Shishkin’in hayranlık verici solistliğinde sundu. “Senfoni mantığıyla yazılmış bir konçerto niteliğinde” olan eser için “büyük elli piyaniste muhtaçlık olduğu” sözüne uygun biçimde Shishkin, dev parmaklarıyla kusursuz bir seslendiri gerçekleştirdi. Uzun süren alkışlara Wolfgang Amadeus Mozart’ın “11. Piyano Sonatı”nın “Alla Turca” başlıklı “Rondo” formundaki üçüncü kısmı üzerinde özel olarak yapılan bir düzenlemeyle karşılık verdi ve alkış katlandı.
Orhan idaresinde CRRSO ikinci kısımda, Çek Bestekar Antonín Dvorák’ın “Yeni Dünyadan” isimli “9. Senfonisi” seslendirildi. Her kısmı başka bir havada ve ideolojide olan yapıt, ihtimamla sunuldu. Büyük ehemmiyet taşıyan korangle solosunun, adeta bir kilit taşı olduğu senfonide; bu çalgının yanında, birinci korno, obua ve timpani, kontrbaslarla birlikte farklı bir dikkate sahipti.
HATIRLANMASI GEREKEN
İlk sefer 130 yıl evvel New York’ta sunulan Dvorák senfonisi de, Rahmaninov konçertosu da; kendi kültürlerinin ezgileri ve mantığıyla örülmüş. Bilhassa yeni dünyada çalıştığı (1892-1895) periyotta Dvorák; kendi müziklerine, bilhassa de Kızılderili kültürüne ehemmiyet vermeleri konusunda Amerikalılar’a yol göstermişti lakin bu öğüt pek dikkate alınmadı. (Aynı devirde benzeri öneriyi Callisto Guatelli de bizim ülkemizde lisana getirmişti.) “Kendi kültürüne bağlı kalmak” bir toplum için oldukça önemli! Ulu liderin “Ulusal kültürümüzü çağdaş uygarlıklar düzeyinin üzerine çıkarmak” istikametinde sarf ettiği konu; tam da bu tarafı işaret ediyor: “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür”. İçinde bulunduğumuz devirde, geçmiş bestekarların sonsuz yaştaki yapıtlarıyla bu konu bilhassa hatırlanmalıdır.
([email protected])
Yorum Yok