Gözaltına alınan köylüler birebir günün akşamı 21.30’da isimli denetim kuralı ile salınmış, gözaltına alınanlarla bir arada harekete dayanak veren toplam 110 kişi hakkında “Kanuna Karşıt Toplantı ve Şov Yürüyüşleri Düzenleme,Yönetme, Bunların Hareketlerine Katılma” suçlamasıyla soruşturma açılmıştı.
SAVCILIK: TABİR ÖZGÜRLÜĞÜ
Bu suçlama ile ilgili soruşturmayı yürüten Muğla Cumhuriyet Savcılığı “Kavuşturma yapılmasına yer olmadığına” karar verdi. Savcı kararında şu tabirleri kullandı:
“Toplantı ve şov yürüyüşü hakkının kullanılması, barışçıl maksatlarla yapıldığı, silahsız ve ataksız olduğu, kendi içerisinde diğer bir kabahati oluşturmadığı, hukuken korunabilecek hudutta kaldığı sürece niyet ve kanaat açıklama yoludur ve tabir özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Somut olayda şüphelilerin çimento fabrikasının üretimini protesto maksatlı oturma aksiyonu düzenledikleri, aksiyonun legal emel dışına taşırılıp cürüm ögesi bir sloganın atıldığı yahut bir atağın olduğu konusunda tespitin bulunmadığı ve Yargıtay içtihatları da dikkate alındığında şüphelilerin aksiyonlarının 2911 sayılı Kanuna terslik arz etmediğinin anlaşılması karşısında şüpheliler hakkında kamu ismine kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.”
“ARKADAŞLARIMIZ HAKKINDA İSİMLİ DENETİM KURALLARI KALDIRILMALIDIR”
Karar sonrası Deştin Etraf Platformu, MUÇEP Menteşe Meclisi ve Bayır Etraf Komitesi ortak bir yazılı açıklama yayımlandı. Kararın örnek olmasını dileyen etraf kümelerinin açıklamasında, “Hukukun adeta her gün katledildiği ve yargıya inancın son derece zayıfladığı bu günlerde Muğla Cumhuriyet Savcılığı’nın hukuka uygun olarak verdiği bu kararı takdirle karşılıyor, başka hukukçulara örnek olmasını diliyoruz. Çadır baskını sırasında gözaltına alınmış ve isimli denetim koşuluyla salınmış 9 arkadaşımız hakkında ileri sürülmüş başka suçlamalar da bir an evvel düşürülmeli ve isimli denetim kuralı kaldırılmalıdır” denildi.
“ÇED KARARINA AÇILAN DAVA 15 AYDIR YARGIDA”
Bakanlığın verdiği ÇED olumlu raporun mahkemeye taşındığı hatırlatılan açıklamada şu sözler kullanıldı:
“Buradan çimento fabrikasının iptali davasına bakan Muğla 2 No’lu Yönetim Mahkemesi’nde devam eden yargılamada verilen gecikme ve ek müddetler, çimentocuların fabrika kurmak istediği Deştin ve Bayır ortak hududunda, Tekağaç mevkiinde orman içindeki alanın çimento fabrikası üzere kirletici bir tesisin kurulması sonucunu doğuracaktır. Acil yargılama yöntemine tabi ÇED kararlarına ait yargılamada yaklaşık 15 aydır yargıdan tek bir sonuç alınmamıştır. Gecikmiş adalet, adalet değildir. Köylünün adil yargılanma hakkı ihlal edilmektedir.
“Bizler Muğlalılar olarak çimentocu şirket Muğla’yı terk edene kadar; havamıza, suyumuza, toprağımıza, ormanımıza sahip çıkmak için çabamıza devam edeceğiz. Kazanan çimentocular ve şakşakçıları değil Muğla halkı olacaktır. Muğla cennet kalacak, deştin çayı özgür akacaktır!”
Yorum Yok