İşgal devrinin sembol karakterlerinden Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Beyefendi, 104 yıl evvel bugün 10 Nisan 1919’da “Ermeni tehciri sırasında sivillerin ölmesine göz yumduğu” argümanıyla 35 yaşında idam edildi. TBMM tarafından 14 Ekim 1922’de Ulusal Şehit ilan edilen Kemal Bey’in idam öncesi son kelamları ise “Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Şayet adalet buna diyorlarsa, kahrolsun bu türlü adalet! Fertler ölür, millet yaşar. İnşallah Türk milleti ebediyete kadar yaşayacaktır” oldu.
Emperyalizmin Kemal Bey’i daha evvelden maksada koyduğuna dikkat çeken Kırklareli Üniversitesi İ.İ.B.F. Memleketler arası Bağlar Kısmı öğretim üyesi Doç. Dr. Ömer Atagenç, “Kemal Bey’i evvel misyon yaptığı tüm yerlerde ‘göreve ihmal’ hatasından yargıladılar. Beraat edince de son kumpası kurdular” dedi.
(Ömer Atagenç)
DÖNEMİNİN KUMPAS DAVASI
“Yargılama sırasında Kemal Bey’in lehine şahitlik yapacak çok az sayıda kişinin çeşitli engellemeler nedeniyle davaya katılamadığını” belirten Atagenç, buna karşılık aleyhinde şahitlik yapacak şahıslar bulunduğunu ve bunlardan biri olan Varvaryan’ın aleyhteki tabirini para karşılığı yaptığının ortaya çıktığını” belirtti. “Ermeni Tehciri sonrasında bu süreçte yaşanan aksiliklerin tespit edilmesi niyetiyle başlayan tahkikatın hatası ya da hatalıyı aramak yerine bu süreçte vazife alan çok sayıda bürokrata yönelik bir tasfiye hareketine dönüştüğünün” altını çizen Atagenç, yaşananların yakın periyottaki kumpas davalarla benzerliğine şu sözlerle dikkat çekti:
“MİRASI ULUSAL MÜCADELE’Yİ ATEŞLEDİ”
“Asılsız tezlerle yargılanıp işgal ordularının bağımlı mahkemelerinde ‘günah keçisi’ ilan edilen Kemal Bey’in idam edilmesi ile Ergenekon ve Balyoz sürecinde yurtsever subayların temelsiz iddianamelerle vefata terk edilmeleri birbirinin devamı nitelindedir. İşgal altındaki topraklarda kendisine verilen vazifesi ifa ettiği için idam edilen yurtsever bir bürokratın cenazesi çok büyük bir kalabalıkla Kadıköy Kuşdili’ndeki mezar yerine defnedilmiştir. Cenazedeki kalabalık, işgal ordularının temelsiz tezlerle kırmaya çalıştığı direnci daha da artırmış ve Kemal Bey’in mirası Ulusal Mücadele’nin fitilini ateşleyen bir kıvılcım olarak emperyalizme karşı direnişin sembolü haline gelmiştir.”
Yorum Yok