Akşener, bu yararları sıralayarak, “Önce belediyeler eliyle hırsızlıkların önüne geçildi. Belediyeler eliyle kayırmacılığın önüne geçildi. Sonra belediyeler eliyle, bilhassa Ankara Belediyesi’nin hepimize gösterdiği bir duruş ve tavırla, çılgın proje denilen manyaklıkların, aslında cebimizden çalınan paranın, 3-5 kişinin cebine nasıl aktarıldığını gösterdi” diye konuştu.
Akşener, uzun yıllardır derin yoksulluk ve bayanlar üzerine çalıştığını kaydederek, şunları söyledi:
“Derin yoksulluk oldu ismi, son devirde. Şahsen kendim çalışıyorum ki ismi derin yoksulluk. O denli meskenler var ki, bir kez bütün konutlar yoksul. Onu bilesiniz. Kendinizden biliyorsunuz. Bayanların tümü biliyor. 1 kilo kıyma ile dün 4 çeşit yemek pişirmekle övünürken, artık de 6 çeşidi sıkıntı yapıyorsunuz. O 1 kilo kıymayı bulmak imkanı yok, yarım kilo kıyma, tahminen 250 gram kıyma ile 6 çeşit yemek yapmaya çaba ediyorsunuz. Türkiye’de çocuklarda bodurluk başladı, o cüceliğe götürecek adamı. Sebep ne, sebep protein eksikliği. Yanımda duran Mansur Başkan’a çok teşekkür ediyorum. Kendim giriyorum meskenlere, kapıları kendim çalıyorum. O meskenlerin buzdolaplarında olağan koşullarda fare girse başı yarılır. O gördüğüm konutların buzdolaplarında ayda 1 kilo et alabilen ve buzdolabına koyabilen bayanların memnunluğunu görüyorum.
“FAKİRLİKTE EŞİTLİK VAR”
Fakirlikte eşitlik var, yoksullukta eşitlik var. Etnik ve dini aidiyetlerin tümünde eşiklik var, bilesiniz. Bir tek eşitsizlik nerede var biliyor musunuz? AK Parti’ye oy verenler ile onlara ulaşamayanlar ortasında var. O meskenlerde çok enteresan bir biçimde manisi çocuklar var. Sebebi nedir bilmiyorum, inşallah seçimden sonra çalışacağız. O konutta, yani bu kişi şu mudur, bu mudur demeden, yanımda duran beyefendinin, sizin oylarınız ile seçilmiş Mansur Liderimizin ayda 1 kez gönderdiği 1 kilo etmek almak mecburiyeti olan kartlar var.
Eti sallaya sallaya getirmiyor. İstediği marketten o ailenin bayanı gidiyor, alıyor. Ağrılısı da, Diyarbakırlısı da, Çankırılısı da alıyor. Hiçbir ayrım yok. Fakat çıkıp ağızlarını büze büze diyorlar ki; ‘Mansur Yavaş’a şunlar oy vermez’. Haydi oradan be, haydi oradan be. O ayrım yapmıyor ki. Sen bunu ağzını büke büke söyleyenler, sen o konuta giriyor musun kardeşim? O meskende yaşananı biliyor musun? İşte yanımda oturan beyefendi biliyor.”
“TERÖR ÖRGÜTLERİ İLE BERABERSİN”
Akşener, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Recep Beyefendi dün de ‘Sayın Kılıçdaroğlu’nun Kandil’den talimat aldığını’, benim de ‘teröristlerle yan yana ve kol kola olduğumu’ söylemiş. Çok değişik. Yahu bebek katilinin kardeşine ‘Bizim Mehmet’ diyen sensin kardeşim. İkincisi; şu elinde PKK var, aile üzeresiniz mübarekler. O denli ‘Bizim Mehmet.’ Ayrıyeten 31 Mart’ın İstanbul’daki ikinci seçiminde sen Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkmasına sebep oldun. Kırmızı bültenle arandığından hiç haberi yokmuş. Ayakkabı numarasını bilen malum şahıs da… Bu ortada işin daha vahimi oldu 31 Mart’ta. Ben Üsküdar’da ikamet ediyorum. Temel Beyefendi ile birlikte biz, Kandil ile kağıt imzalamışız. İkimiz hem de. Bu arkadaş bostan korkuluğu. Her ikimizin de dokunulmazlığı yok. Yuh olsun sana be, şayet o kağıdı imzalayıp da biz hala geziyorsak. Bu sol el, bu sol elde PKK var, Recep Beyefendi. Bu sağ elinde de Hizbullah var. Terör örgütleri ile berabersin.”
“ATMA RECEP BEYEFENDİ, DİN KARDEŞİYİZ”
Akşener, Erdoğan’ın “Diyanet’i kapatacaklar” argümanına ise “Diyanet’in kuran Atatürk’ümüz. Oraya uzanan eli kırarım ben be. Yıllardır Diyanet ile uğraşan sizsiniz. Tarikat ve cemaatlere vermek için uğraş eden sizsiniz. İçine atadığınız adamlar yanlış olabilir. Kurum bizim, Atatürk’ümüzün. Oraya uzanan elleri kırarım. Atma Recep Beyefendi, din kardeşiyiz. Atıp atıp duruyorsun” diye karşılık verdi.
“KİMSE AĞZINI AÇAMIYOR”
Yavaş ise yurttaşların bayramını kutlayarak, “Bazen birisi bağırır, her işi yoluna koyar. Oradan birisi bağırdı, işi yoluna koydu. Türkiye’de vakit zaman senin üzere bağırıp işi yoluna koyacak insanlara var. Zira herkes sustu, kimse ağzını açamıyor. Senin üzere biri seslendiği vakit akşam vakti kapıyı çalıyorlar çabucak ‘Gel bakalım” diye konuştu.
Yavaş, AKP’li ilçe belediyelerinin Büyükşehir Belediyesi’nin yardım tekliflerini reddettiğini belirterek; “Dediler ki ‘Biz istemiyoruz.’ Niçin? ‘Sen diğer partilisin.’ Ben kimseyi ayırmıyorum, ancak siz kendinizi ayırıyorsunuz. Bu durum bilmenizi istiyorum” dedi. Yavaş, kendilerinden yardım isteyen bütün ilçe belediyelerine dayanak sunduğunu söyledi.
Yavaş, Ankara’da çözdüğü meseleleri anlatarak, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Biz vatandaşın meşakkatleri gidermek için buradayız. Pahalı hemşerilerim sizin paranızı harcıyoruz. Bir öteki yerden gelmiyor para. Bu paralar harcanırken vatandaşın isteği doğrultusunda harcanacak. Mahallî idare olmasının sebebi bu. Yolları, Karayolları yapıyor, suyu da evvelce Devlet Su İşleri yapıyordu. Belediyeye ne gereksinim vardı? İşte belediyeye ödediğiniz vergiler, elektrik, su, yol üzere dönecek denmesinin sebebi, sizler isteyeceksiniz biz yapacağız. Türkiye’de birinci kere bütçeyi yaparken 550 tane kuruluşa yazı yazıyoruz. Önümüzdeki yılın bütçesini yapıyoruz, nelere, nasıl yatırım istiyorsanız bize bildirin, biz ona nazaran yatırım yapalım diye birinci kez iştirakçi bütçe yaptık.”
Yorum Yok